12 Haziran 2008

Hospital meal


Hospital meal
Originally uploaded by Andrea F Lee
Hastane koridorlarında yarım kalan yemek tabakları...
Çoğu kimseler yemek saatlerini iple çekerken, hasta odalarına giren yemek tabakları genellikle ucundan kıyısından azıcık alınmış, yenememiş bir şekilde bırakılıyor..öğle yemeğinde iştahla yediğimiz öğünün aynısını koridorda hiç dokunulmamış bir şekilde görünce içim bir tuhaf oldu..Her zamanki gibi unutmuşuz ne kadar büyük nimetlerle donatıldığımızı...Yemek yiyebilmenin nasıl önemli bir şey olduğunu, ne kadar şükür gerektirdiğini...
Hastaların boğazından geçmiyor yemekler...
Hiçbir şeyin tadı yok ki onlar için. ..
Hayat bir sabra dönüşüyor hastalanınca..
Bazen intiharın eşiğine getirecek ağrılarla imtihan oluyor hastalar..

Sağlık öyle büyük nimet ki...Ama başa gelmedikçe tüm hastalıklar insana kaf dağının ardında geçen masallar kadar uzak geliyor...

Oysa pamuk ipliğine bağlı sağlığımız, her şeyimiz, hayatımız..
Gözle görülmeyen bir hücrenin kontrolsüzce çoğalması tüm sağlığın gitmesi için bir sebep olabiliyor...
Ya da minicik bir kenenin taşıdığı gözle görülmez virus..
Ya da beklenmedik bir kaza..
Ya da'ları sonsuza uzayan noktalar şeklinde sıralamak mümkün..

"Lezzetleri acılaştıran ölümü sıkça anınız" hadisine binaen
yemek yerken aklımıza belki yemek yiyemeyenleri getirip
dilimiz kalbimiz döndüğünce "şükür" diyebiliriz...

Ve onlara kalbimizden dualar gönderebiliriz..

Rabbim hepimize şifa, sabır ve şükür versin..
Amin...

04 Haziran 2008

Med-cezirler


bulutlar
Originally uploaded by SecretPassion
Bir tarafı aydınlık olan hayatımızın bir diğer tarafı karanlık olabiliyor,
bir karanlık kaplıyor ortalığı birden, göz gözü görmüyor..
ama çok sürmüyor
dağılıyor kara bulutlar..
yepyeni ve duru bir aydınlığa bürünüyor yeniden alemimiz
alem gidiş gelişlerle, doğuş batışlarla dolu..
bir süreklilik değil bir değişim hakim..
böylelikle ne ebedi aydınlıkların ülfetiyle
ne ebedi karanlıkların zulmetiyle başbaşa kalıyoruz..
değişim süreçlerinde med-cezirler oluyor yüreğimizde
gidip gidip geliyor dalgalar...
bazen sertçe kayalara vuruyor
bazen incecik kumlar içinde dağılıyorlar...

sonsuz mutluluk yeri ve sonsuz zulmet yeri olmayan bu diyarda,
mutlulukların da sonunun
kötülüklerin de sonunun geleceğini düşünüp
dengede bir hayat geçirebilmek olsa keşke med-cezirlerden yükselen..

yüreğinizin aydınlığını ve karanlığını selamlıyor
Aydınlığın ve Karanlığın Sahibi'ne emanet ediyorum...