10 Ekim 2008

Hayata beş dakika..

Radyo Onbeşin "Hayata beş dakika" jenerikleri her seferinde beni çok etkilemiştir...
Misal..:
"Dünya oyun ve eğlenceden ibarettir.
Oyuna beş dakika ara
Hayata beş dakika:

Zannediyor musun ki dünya sadece senin üzerine üzerine geliyor..
İnan, dünya bunu herkese yapıyor. Ve yine inan, sen dünyayı ne kadar kovalarsan, dünya senden o kadar kaçıyor. Sakinleşmeyi dene. Bu büyük sessizliğe yahut o muazzam gürültüye aç kulaklarını..Hayatı dinle, hayat seni dinlesin.."..

Bu jenerikleri sesli dinlemek elbette daha etkileyici oluyor..
Düşünüyorum da sahiden hayat oyun ve eğlenceden ibaret. Burasının bir konaklama yeri olduğunu bazen nasıl da unutuyoruz, nasıl da çıkmayacakmışcasına dalıyoruz dünyaya..
Bugün, çok tanıma fırsatımın olmadığı ama bir kaç kez aynı ortamda bulunduğumda çok sevdiğim bir ablanın vefat ettiğini öğrendim..Dondum kaldım öylece...İnanamadım önce..
Ama ölüm haktır, ölüm gerçektir ve hepimizin başına bir gün gelecek..Yine de ne kadar uzaklaşmışım ölüm düşüncesinden..
30 yaşlarında bir dişhekimiydi, 6-8 aylık bir kız bebeğin annesiydi Asuman abla..Omurilik tümörü nedeniyle vefat etti...
Allah rahmet eylesin..Mekanı cennet olsun inşallah..
Evet..
Hayat..kısacık aslında..ne kadar çabuk unutuyoruz..
Ne kadar gereksiz yere üzülüyoruz..
Ne kadar çabuk siliyoruz en kıymetli değerlerimizi kalbimizden ve yaşantımızdan..
Her şeyi çok hızlı tükettiğimiz gibi hayatı da nasıl harcıyoruz..
Kendimizi, ruhumuzu eskitiyor dünya yükleri altında nasıl da eziyoruz..

Oyuna beş dakika ara, hayata beş dakika diyordu Radyo Onbeş..
Hayata kaç beş dakika, oyuna kaç beş dakika ayırıyoruz acaba..
Külli bir oyun mu, yoksa aralarına hayat serpiştirilmiş bir oyun mu bizimki?..

Asuman abla, dünya üzerinde kendisi için takdir edilen ömrü yaşadı ve gitti, bir yad-ı cemil bıraktı geriye..
Lütfen dualarınızda ona da yer ayırır, onun için bir fatiha okuyabilir misiniz?...