23 Temmuz 2009

Oh ve of arası bir plato

Hava sıcak,
Bazen hafif bir esinti..
Bazen terden ıslanan yüzüm..
Bazen soğuyan terime esen rüzgar..

Rüzgar, bir hastanenin polikliniğindeki doktor masasına attı beni..
Her gün yeni hastalarla ve eski hastaların kontrolleriyle ilgileniyorum..
Bazen üst üste bir çok hasta geliyor,Bazen durgun oluyor poliklinik..
Bazen gözlerimi kaldıramadan mırıl mırıl söylüyorum tahlil sonuçlarını,
Bazen gözlerimi hastanın gözlerinin taa içine uzatarak, sevinçle, ferah bir şekilde..
Kimi hasta bir "oh" çekerken, kimi de "off, of.." diyor..
"Oh.."lar ile "Off.."lar arasında bir yerde, bir elçi, bir hizmetkar, bir bekçi, bir hatırlatıcı niteliği görüyor doktor..
Şimdilerde rüzgar "Oh ve of arası bir plato" da esiyor benim için, ılık ılık...

..AŞK..


Aşkın bu dünyadan olmayan bir zamanda, bütün ruhların toplandığı mekanda, ruhun sözleştiği ve birbirini sevdiği tanışını bu dünyada hatırlaması olduğunu anlattı. "Ama" dedi biri "hesapta ruhun tanışını bu dünyada hiç bulamaması ona rastlayamaması var". diğeri "buldum zannedip de yanılmak var" diye ekledi. "Bulup da tanıyamamak var" dedi biri. "Ve ki bulup da onun tarafından hatırlanmamak var" diye tamamladı diğeri.."

dedi sevgili UÇURTMA! Nazan Bekiroğlu'nun Cam Irmağı Taş Gemi isimli kitabından alıntı yaptığımız yazıya..
teşekkürler UÇURTMA!