04 Ekim 2006

Yaprak

fog in the park Originally uploaded by dEEsign photography.

dökülen her yaprak, bir nişandır kalbime.. her yaprakta neş'e ve hüznü beraberce yaşarım.. binlerce insanın anlatamadığını bir yaprak fısıldar bazen usulca.. koca bir çınar ağacından bir leylağa kadar her dal, üzerindeki yaprakları o belirli sürece taşımak yükümlülüğünde.. tıpkı üzerimizdeki sorumluluklar gibi.. bir an gelip her şeyden sıyrılıp dallarımızla başbaşa kaldığımızda düşen her yaprağın ne getirip ne götürdüğü muhasebesini yapacağız.. öyleyse her bir yaprağa özen göstermek gerek, büyüyüp ağırlaşan yaprakların omzumuza verdiği ağırlıktan yılmamak gerek.. belki sahiplenmek gerek onları, bir çınar gibi sahiplenmek.. 

fotograf: dEEsign photography flickr

3 yorum:

Adsız dedi ki...

...Ve her yaprak düşer aslında kendi dibine... Yeni bir oluş başlarken günde demlenir sarıyapraklar koca, kalın gövdede... Baharsa sararan sarının umuda kesmiş halidir artık...

Sarıyaprak

cenkunal dedi ki...

Yapraklar neler ifade ediyormuş böyle?Ne güzel ifade etmişsiniz-Nazik Kaya kim bilmiyorum ama-

Adsız dedi ki...

ve bazen baska bir ulkenin, baska sonbaharinda, bambaska bir yagmurla islanmis sari yapraga basar ayaklariniz...

memlekette de boyle mi sallanirdi kavaklar, boyle mi duserdi yapraklar, diye dusunursunuz...
dalgin, yurursunuz...

bu sallanis, bu dusus evrenseldir nitekim bilirsiniz...

ama icinizden soylediginiz su sarki size mahsustur:" ah kavaklar ah kavaklar aci dustu icime
ah kavaklar ah kavaklar ardimdan islik calar..."