01 Ağustos 2006

Sun and the beach


Sun and the beach
Originally uploaded by aşk-ı beka.
30.07.06
30 derece
18.58

Otobüsteyim..
Gün batıyor yine, yeniden, yeni bir yüzle..Güneş batıyor, ben Loreena McKennitt'ten "Rising Sun" parçasını dinliyorum..Aşina ve hayranım gün batımlarına..
Defterime tarih atarken 30.07.06 yazıyorum zorlanarak..Kısa gibi görünen hayatın aslında bereketli kullanıldığında ne denli uzun olabileceğini anımsıyorum.
07-06 ile 07-07 arasına neler sığacak, bu kadar daha ömür takdir edilmiş mi bilmiyoruz..Bilmemek..Ne iyi bilmemek ölümün ne zaman geleceğini.
Bursa'dan dönüyorum..Ayın 7sinde ayrıldığım evime dönüş yolu..
Seyr-i Keyf-i İstanbul sonrası bir pazar geldim Bursa'ya ve bir pazar daha oldu, işte dönüyorum.
Akşam canımın içi dostum ve nişanlısı karşılamıştı beni terminalde..Oradan Özdilek'te birer tatlı ardından tatlı sohbetler..Sonra evde ailece akşam yemeği keyfi..Ve sabah namazına değin oturmak dostumla..Ezanla birlikte ettiğimiz dualar..
Ertesi gün Samanlı'da meyveler koparmak dalından ve güller dermek..
Uludağ İnkaya'da tarihi çınarın herbiri büyük birer ağaç eden dalları altında oturmak..Bu büyük çınar ile tefekkür etmek, hayretler içinde kalmak..
İnkaya'dan inip, evde başlayacağımız muhabbete yine sabah namazına kadar devam etmek..
Ve bir gün daha; önce Mudanya yolunda, geniş bir panaroması olan KahveBeyaz'da içilen çaylarımız..Mudanya sahilinde serinleten yürüyüşümüz..vee , canım dostumun Saklı Bahçe'sinde bulunmak..
Sahilde uçurtma uçurmak ve uçurtmanın görünür engelleri aşıp uçarak verdiği ders bize..
Kaybettiklerine uçurtmayı uçurup elinden kaçırdığında sevinç çığlığı atabilecek bir çocuk saflığıyla karşılamak..
İpi koptuğunda çoook uzaklara uçan uçurtmayı bir tevafuk ile bulmak yeniden..
Suya yazamadığımız yazıları, sahile yazmak birlikte..Denizin üzerine düşen güneşi ve dahi ışıltıları izlemek..Dalgalardan kaçmak, dalgalara koşmak..Deniz kabuklarına dokunmak..
Ve gecesi ne müthiştir Eğerce'nin.. Terasta kurulu hamağa iki dost yanyana yürek yüreğe uzanmak, yıldızların binlercesini izlerken gözyaşlarına dur diyememek..
Ki o gözyaşları, Rabbin büyüklüğü ve kulun gafletine dairdir..
Ki bu yürekler doyamaz Rabbin sanatına, kudretine ve hatta dur diyemez yüreğine..
Yıldızları nağmelere ortak ederek söylenir şarkılar.:Dinlenir en güzel besteler..Gönülden yükselir dualar..
Gelir tefekkürler, hasbihaller..
Ney'imiz de eşlik eder gecemize ve ilk Eğerce açık hava konseri verilir böylece :) ve hatta canım dostumun babası, sabah ilk iş, bulabildiği kamışları toplamaya başlar ve ömründe ilk defa neyler yapar.
Bu ilk tecrübeler gayet başarılı olur ve artık elimizde 1 değil 8 neyimiz vardır..
Sonra dut ağaçları karşılar bizi..Canım dostum en yüksek dallara tırmanır ve dutların en güzellerini toplar..Kara dutlar ellerimizi kırmızıya boyar..Gece yine yıldızlar, yine seyr-i sefa-i sema başlar..
Burç burç yıldızlar vardır yine..Doyum olmaz böylesi bir dostun muhabbetine..
Bir gün daha geçer birlikte ve
Heykel'de bir dost bir dosta emanet eder dostunu..
Böylece başlar yeni bir hasret giderme..
Ağaköy'de..
Yorgunluğa, havanın sıcağına rağmen edilir sohbetler..Bursa'ya nazır bir yerde oturulur..
Şeftali ve armut tarlaları içinde yürüyüşlere çıkılır, gökte Hilal vardır üstelik..
Ulu Cami ve Kozahan'a uğranır..Uzun uzun tıbbiyeden bahsedilir, lise yılları anılır..
Ve işte bu günümün ortasında dostum Özgeyle, "nasip bir diğer buluşmaya, kimbilir, belki ağustosun sonu, belki de bir yıl sonraya" diyerek veda edilir..
Vedalar..
Terminalde veda ederken gözyaşlarını tutamayanlar vardı..
Zordur vedalar bilirim. Lakin dünyanın kendisi bir vedadır efendim..
Zor ama alışmalı bu duyguya..Bu duyguyu vuslat hayali ile olgunlaştırmaya..
İşte gün bitiyor..Güneş batıyor..
Gasparyan'dan melodiler dinliyorum..
Canım dostum Öznur'un benimle paylaştığı geniş arşivini temaşa ediyorum. Mutluyum..
Bitip veda ediyor işte Gün yine.. Ve vedalara alışıyor yüreğim..Yüreğim şunu diliyor:
Ucunda vuslat olmayan vedalar yaşatmasın Rabbim..
Veda ile başlayan cümleler vuslat ile bitsin.
Bitmesin güzellikler..Dinmesin güzele ve bekaya olan sevdamız, Aşk-ı Bekamız...
Beka alemi. Vuslatların en son durağı..
oraya hayr-ile iman ile ulaşmak nasip olsun..
Amin
Elfü Elfi Amin !..

Hiç yorum yok: