31 Aralık 2008

Havai Fişeklerde Hüzün....

Saat 00.04, Tarih: 01.01.2009...
2009 yılının ilk dakikaları..Ve sayılamayacak kadar çok havai fişek patlatılıyor evimize yakın bir yerlerde..Binaların üstünden ışıkları görünüyor..Silah seslerine benzer sesler bunlar..
Bomba seslerine benzer sesler..
Ne acı..
Filistinde çocuklar, bu seslerle ürküp, bu seslerle eğer "ölmediyse" annesinin, babasının koynuna sokuluyor olmalı..
Çünkü Filistinde, gökyüzünde havai fişekler değil, silahlardan çıkan barutlar parlıyor..
Ve bir tarafta insanlar çılgınca eğlensinler, ve sabahında da öğlene kadar uyusunlar diye bir iş günü tatil ediliyor....
Ne anlamsız geliyor bana şimdi bu havai fişekler..
Ne anlamsız bir gürültü patırtı..
Ne anlamsız bir ışık bombardımanı..

Bombalar altındaki çocuklara yardım et Allah'ım..
Masumları koru Allah'ım...
Savaşta olmayan ülkesinde, rahatta olan kulları da gaflet denizinde yüzdürme Allah'ım..
Hepimizi, olduğumuz yerin hakkını verircesine
yaşayanlardan eyle..
Hepimizi, affet Allah'ım.....

4 yorum:

kaldırımçocukları dedi ki...

Amin!

Adsız dedi ki...

Çok güzel çok anlamlı bir yazı.
Üzülerekte olsa pekçok kişi benzer tablolara şahit oldu bu gece malesef.Kaleminiz hissiyatımıza tercuman olmuş. Allah razı olsun

Bu tablo, eskişehir hapsinde pencereden karşıda ki lise mektebine bakıp ağlamaklı kalan o şefkatli zatın ibret nazarıyla iman sinemasında izlediği şu manzarayı hatıra getiriyor

"Nev-i beşerin ağlanacak gülmelerine, endişe-i istikbal ve akibet-bînlik adesesiyle, gâyet şaşaalı bir gece bayramında, hapishane penceresinden bakarken, nazar-ı hayalime inkişaf eden bir vaziyeti beyan ediyorum. Sinemada, eski zamanda mezaristanda yatanların vaziyet-i hayatiyeleri göründüğü gibi, yakın bir istikbalde mezaristan ehli olanların, müteharrik cenazelerini görmüş gibi oldum. O gülenlere ağladım. Birden bir tevahhuş, bir acımak hissi geldi. Aklıma döndüm, hakikattan sordum: "Bu hayal nedir?" Hakikat dedi ki: "Elli sene sonra, bu kemal-i neş'e ile gülen ve eğlenen zavallılardan, elliden beşi, beli bükülmüş yetmiş yaşlı ihtiyarlar gibi; kırkbeşi, mezaristanda çürümüş bulunacaklar. O güzel sîmâlar, o neş'eli gülmeler, zıdlarına inkılab etmiş olacaklar. "kulli âtin karib" kaidesiyle; madem yakında gelecek şeylerin gelmiş gibi görülmesi bir derece hakikattır; elbette gördüğün hayal değildir. Madem dünyanın gafletkârane gülmeleri, böyle ağlanacak acı hallerin perdesidir ve muvakkat ve zevale maruzdur; elbette bîçare insanların ebedperest kalbini ve aşk-ı bekaya meftun olan ruhunu güldürecek, sevindirecek, meşru dairesinde ve müteşekkirane, huzurkârane, gafletsiz, masumane eğlencelerdir ve sevab cihetiyle bâki kalan sevinçlerdir."

Bizde o şefkat kahramanı zat gibi onlar için üzülüp, hidayetleri için dua edelim.
Zira "bir kulunu daha cehennem azabından kurtaran Rabbime hamdolsun" buyuran Kudsi Nebi'nin (ASM)yolundaki yolcularız

Rabb-i Rahim hepimizi bu zamanın cazibedar fitnesinden kurtarsın ve muhafaza eylesin. Amin...

Suleyman Ve Ben dedi ki...

Merhaba Aşk-ı Beka,

2009 yilda en mutlu ve barisli gunler.

Kanada'dan Ankara'ya cok selam.

Suleyman.

Betül... dedi ki...

AMİN...Ne kadar güzel dile getirmişsiniz...Allah'ım yar ve yardımcımız olsun...