02 Kasım 2006

Solan Yaprakların, Ahmet Can Beyefendinin zihninde uyandırdıkları..Paylaşım için teşekkürler..

evimin onunde tamda o yaprakalardan dolu. seyredalip kaliyorum. yemyesil gurbuz agaclarin benzi sarardi soldu su gunlerde. sanki direnmekteler yapraklar olume karsi. kopmak ayrilmak istemiyorlar dunyalari olan agaclardan. ama nafile. ne etseler nafile.ne etsek nafile. hergun her an elveda demekte birkaci. agclardan dusup nehrin kucagina, sevkediliyorlar bilinmezlere dogru. fe eyne tezhebuun.. nereye! beni boyle gurbette yapayalniz birakip nereye akmaktasiniz a dostlar diye sesleniyorum, duymuyorlar. belkide onlarda benden medet istemekteler, gurbetligine, yanlizligina teselli ve gamina efkarina ortak olabilmek askina aylardir sana ruzgarla sarkilar soyledik, bulbulleri cezbettik renklerimizle, elele tutup halaylar cektik danslar ettikte bu sebepten boyle takatimiz kesildi, fersiz kaldik, rengimiz sarardi. simdi gun vefa gunudur dostlugu gosterme vaktidir diye sitem etmekteler bana. ama duymuyorum ben. duyamiyorum. sadece matem ve huznle istirak edebiliyorum dostlarim olan yapraklarin yolculuguna."son yolculuklarinda yanliz birakmayayim bari" hissi bu belkide. hem urperiyorum o yapraklarin yerlerinden yurtlarindan ve anneleri olan agclardan koparilis sahnelerinden hem de alamiyorum kendimi o manzaralarin seyrinden. dusen kim? sararip solan kim? ayriliga giriftar olup bu fani dunyadan doyamadan giden kim? felegin pence-i kahrinda toprak olan kim? soyleyin ey yapraklar soyleyin. sizmisiniz yoksa ben mi? soyleyin. kim?

Hiç yorum yok: