11 Aralık 2006

Uyuşturucu Bağımlısı bir genç...


Had Drugs
Originally uploaded by ^ Fakhreddin ^.
Bugün, bağımlılık tedavi merkezinde bir dersimiz vardı.
Bugün, içim paramparça oldu..
Bugün, gözlerim doldu..
Bugün, gençliğe dair feryatlar koptu yüreğimden..

17 yaşında bir genç, uyuşturucuya nasıl başladığını, nasıl devam ettiğini, ne hallere düştüğünü, her şeyi anlattı..Hem öyle bir anlattı ki, dışarıdan bakan biri, marketten çikolata almış da onu anlatıyor sanırdı..

Esrar ile ilk olarak 13 yaşında tanıştığını söylüyordu.
Zeki bir çocuktu, anadolu lisesinin son sınıfına kadar devam etmiş sonunda okulu bitmek üzereyken tert etmiş farklı bunalımlara girmişti.
Hayatımda hiç duymadığım terimler kullanıyordu..junkie, joint gibi..İnternetten, maalesef ki internet bir bataklığa düşmeye merakı olanlar için ardına kadar açık, pek çok şey öğrenmişti.
Hangi maddenin nasıl bir yoksunluk sendromu yapacağına kadar her şeyi öğrenmiş. Esrarın zararsız bir şey olduğunu düşünüyor..Kendini kontrol edebileceğini düşünüyor..Bağımlılık merkezine gelmesinin sebebi yıllardır kullandığı esrar değil zaten. Esrardan sonra basamak basamak üst seviyede uyuşturucu maddeler kullanmış..En sonunda en kötü etkileyenlerden birine müptela olunca artık tedavi olmaya karar vermiş..
Bir Albayın ve bir öğretmenin tek evladı.
Gencecik, örselenmiş bir yürek ve bir beyin..

Bizim tarafta üzüntü ve hayret hat safhada..
Hep televizyonda izlediğimiz bu madde bağımlılarının birini canlı olarak karşında görmeyince insan, gerçekliğini yeterince idrak edememiş demek ki.
Bunun ne denli yaygın olduğunu çocuğun söylediklerinden anlamak mümkün..

Ahlakın, İslami kuralların, bir saatli bombanın uzaklaştırılması gibi okullardan ve gençlerin yaşamından tecrit edilmesi, binlerce çocuğun bugününün ve yarınının harap edilmesine mal oluyor..

Kimse, bir ergenin seviyesine inip, onun gözüyle hayata bakmayı denemiyor..Lise öğretmenleri, öğretmen-öğrenci ilişkisinden ve model öğretmen olma vasfından fersah fersah uzak..
Daha geçtiğimiz hafta, dolmuş sırası beklerken, önümde iki gencin, bir öğretmenlerinin ne kadar da alkolik bir insan olduğunu anlattıklarına şahit olmuştum..

Ergenlik döneminde çocukların tamama yakını ailesiyle bir çatışmaya giriyor..Aile uzakta kalıyor, okul da uzakta zaten. Geriye arkadaş grupları kalıyor. Kimi arkadaş gruplarına alınmanın ön koşulu, esrarkeş olmakmış, bunu bugün o çocuktan öğreniyorum.
Popülerlikmiş bu..
Hatta bu çocuklar şamanizmle ilgileniyorlarmış..

Tipik kimlik arayışı, tipik yanlış yönlenim..
İnternet de buna meyili arttırıyormuş efendim..Hatta piyasada esrarın bağımlılık yapmadığını "bilimsel"(!) bir şekilde anlatan pek çok site varmış..

Peki ne yapalım?..
Ne yapabiliriz ki?..
Bari çevremizdeki çocuklarla konuşmayı, onların dertlerini dinlemeyi deneyelim..Onlara farklı alternatifler sunmaya çalışalım..
Meşhur deniz yıldızları hikayesinde olduğu gibi, birine bari anlatalım bir şeyler..
Açıkçası çaresiz hissettim kendimi..Ama çaresizlik insana mahsus..Dertlere esas çare Rabbimizden..Bize gayret düşüyor..
Başka da yapabileceğimiz bir şey yok..
Ama bir gün binlerce milyonlarca çocuğa hitap edebilmek, onlar için bir şeyler yapabilmek isterdim..
Düştükleri batağa el uzatıp onları ordan çıkarmak..

Çok fena yüreğim yanıyor..
Bu ateş nasıl söner?...

6 yorum:

cenkunal dedi ki...

Bu yanan yürekler çoğalmalı.Ve düşünmeli bu yüreklerin neden yandığı.
Ve bilinmeli ki artık yürekler tek nedenlerle değil,hemen hemen her alanda yangın yerine dönmüş.Oysa o yüreklerdir ki Yaratanın ayinegahı.
O yüreklerden Allah nidaları yükselmeli.
Bu da manevi eğitimle olur.
Manevi eğitim ise İslamiyet ile payidardır.
Demek çözüm,bila şüphe İslam'dadır!

Adsız dedi ki...

Okuyunca cok üzüldüm...

Kabahatin tamamini aile + egitmenlerde görüyorum.
Kücücük cocuklari yatili okullara, uzak yurtlara verirler, sonrada eyvah evladimizi kaybettik diye izdirap cekerler.

Ama cok garibinize gidecek birsey söylemek istiyorum, benim okudugum bölümdeki genclerin %30 uyusturucu kullaniyor.

Daha da komigi, calisma alanimizi, haklarini korumamiz gereken insanlar, evsizler, fakirler ve bagimli gencler olusturuyor..
Bu paradoksun altindan nasil kalkacagiz bilemiyorum.
Emin oldugum tek sey, uyusturucu kullanan insanlarin cogunun sevgi yoksunu oldugu.
Acayip bir dünya da yasiyoruz.
Insanlarin birbirini sevmedigi ilgilenmedigi bir dünyada.
Özellikle metropollerde durum daha vahim.Ortalik kötü insan kayniyor ve cocuklar kötülügün kirtleme emeline giristigi iyi birer hedefler.
Bunun icin cocuklari ilkokuldan itibaren uyusturucu hakkinda bilgilendirmeli,ortaokul ve lise önlerinde syky güvenlik önlemleri alinmali.

Hele ellerine cocuklarimizi teslim ettigimiz veya edecegimiz egitimciler iyi yetistirilmis, kaliteli beyinler olmali, ki aile ve egitimciler kolektif bir calisma olusturabilsin.

Sende deginmissin ya ask-i beka, islam bizi hayata karsi anlamli kiliyor.
Hep diyorum ve demekten asla bikmayacagim.
Saflari syklastiralim...
öyle olmadigi takdirde, iyinin eli düskünün elini tutamiyor.

Rabbim bahsettigin genc kardesime de acil sifalar versin.
kalpten inaniyorum, dua edersek iyilesecegine inaniyorum.

icim acidi resmen...

ladybird dedi ki...

Cok uzucu, aci bir durum ne yazik ki..

2 hafta once basladigim kursta Asyali ogrenciler kendi toplumlari icerisinde uyusturucu&alkol bagimlisi pek cok insanin mevcut oldugunu ancak kendi toplumundan yardim alamadigini dile getiriyorlar surekli. Bazilarinin tek gidebilecegi yerin cami oldugunu fakat cami kapisinin da yuzlerine kapatildigini soyluyorlar. Cunku Islama gore gunah isliyorlar ve yardim eli uzatmiyorlar. Kursa katilan kisiler bu konuda cok sikayetci ve uzman 2islami terapist" olarak yardim eli uzatmak icin kendilerini gelistiriyorlar. Su an grupta 15 kisiyiz. Ins bu sayi cogalir ve genis kitleye hitap eder.

Annelerin ozellikle cok cok bilincli olmasi gerekiyor. Cocuklarini surekli takip etmesi, ilgilenmesi sart. Cocugun kotu huylarina konsantre olmaktan ziyade olumlu davranislarini, ilgi alanlarini artirmak icin yogunlasmasi gerekiyor. Bunlari yapabilmesi icin de annenin evlendigi zamanki hali ile kalmamasi lazim ki cocugun ihtiyaclarina karsilik verebilsin.

Rabbim gayretlerimizi artirsin ins.

Siyah Zambak dedi ki...

son zamanlarda üstünde çok düşündüğüm, bütün maddi ve manevi hastalıkların tek ilacı, manidar bir söz:

"iman insanı insan eder, belki insanı sultan eder"

zootechnist dedi ki...

Bence bu işin çözümü yetişkinlerin öncelikle kendilerini düzeltmelerinden geçiyor.Mesela babamla ilişkilerimiz çok şükür baba oğuldan ziyade arkadaş gibidir.Ve çocukluğumdan beri babamdan hiçbirşey saklamadım.Ama babam sigara içerken bana içme diye uyarılarda bulunurdu ve bugün bende sigara içiyorum.Yarın birgün (inşallah bırakırım) bırakmazsam çocuğuma nasıl anlatabilirim ki bunun zararlı bir alışkanlık olduğunu.
Uyuşturucu meseleside birebir bunun gibi olmasada benzer noktalar çeriyor.Öncelikli olarak sizinde dediğiniz gibi gençlere yetişkin olduklarını ve sorumluluk alabileceklerini hissettirecek şekilde davranmalı ve herşeyden önemlisi söylediklerimizle yaptıklarımız tutarlı olmalı.Eğer arkadaş çevresinden korkuyorsak.Gençlere kendilerini rahatça ifade edebilecekleri ve hoşça vakit geçirebilecekleri ortamalar hazırlamalıyız.Müzik,sinema spor vb. aktivitelerin kolay yoldan şöhret olma ve zenginliğe ulaşma kapısı olarak görülmesi de uyuşturucu vb. gibi zararlı alışkanlıkların yayılmasına sebeb oluyor.

Geçenlerde burada ki gençlerin kurduğu bir forum buluşmasına katıldım(bu arada bende 24 yaşındayım ama buluşmadakilerin en en büyüğü 19 yaşında idi ondan dolayı gençler diyorum :))
Çoğu lisede okuyan bu arkadaşlar müzikle uğraşıyorlar.Ve hemen hemen hepsi metal müzik tutkunu.İslama bakış açılarını düşüncelerini görünce kendimden utandım.Çünkü bilmiyorlardı ve hiç kimse (şunu yaparsan cehennemliksin bunu yaparsan cennetliksin şu günah bu değil) şeklindekinin dışında İslamı ve Allahı anlatmamıştı.Halbuki onlar bizim hikmet dediğimiz varoluş sırrını merak ediyorlar.Hikmeti es geçip direk fıkhi meselere geçilince İslamın da diğer inanışlardan farkı kalmıyor onlar için doğal olarak.

Görünüşlerinin (zincirler küpeler kapkara kıyafetler) aksine aslında yüreklerinde o ışığa hasret olduğunu görebiliyorum.
O nedenle biz müslümanlar olarak nasihat etme kaygısı taşımadan müjdeleyerek nefret ettirmeyerek,aklımız yettiğince ve Allahın izin verdiği kadarıyla eşyanın hakikatini anlamaya ve anlatmaya çalışarak tüm dünyaya örnek olmalıyız.

Çok uzattım hakkınızı helal ediniz.Sürçi lisan ettiysek affola.

Aşk-ı Beka dedi ki...

Yazdıklarınıza tüm yüreğimle katılıyorum ve teşekkür ediyorum. Duyarlı, hassas, ilgili insanlar olduğunu bilmek insanın geleceğe karşı ümidini pekiştiriyor. Allah razı olsun.
cenkunal ve siyah zambağın dediği gibi, İslami ve manevi eğitimin, imanın eksikliği bu durumların pek çoğunun sebebi..
monaruzun ifade ettiği gibi, aile ve eğitmen işbirliği gerekiyor..
hele ki metropoller ciddi bir tehdit altında. Şunu yazmaktan çekinmiştim ama buraya yazıyorum;
derste alkol bağımlılığı sorumlusu psikiyatrist hocamıza şunu sormuştuk, "hocam, bu çocuklar aracılığıyla edindiğimiz bilgileri, bu maddelerin satıldığı yerleri ihbar etsek"..el-cevap;
kimi kime haber veriyorsun?..
daha ilerisini güvenlik nedeniyle yazmıyorum ama anlaşıldığını düşünüyorum..

Ladybird, dilerim sizler gibi insanların sayıları artar ve oralarda gencecik çocukların ellerinden tutanlar olur...Allah razı olsun..

Zootechnist, çok doğru bir noktaya değinmişsiniz, gençlerde bir kimlik arayışı işte tüm bu siyah giyinmelerin küpelerin ve dinledikleri anlamsız müziklerin sebebi.
Ergenlik döneminde çocuklarla iletişim kurabilmek için onlara "uyumlu" davranmak gerekiyormuş..Yani onları kısıtlayan değil, onları anlayan, onlarla konuşan olabilmek.
Ama otorite, aile, dini kurallar hep tersi şeklinde işletiliyor.
Benim de evvelce gönüllü eğitmenlik yaptığım bir yerde, çocukların hepsinin islamdan anladığı "Allah seni yakar" mantığında bir şeylerdi maalesef.
Sevginin "s"si geçmemişti.

Dediğiniz gibi, ilmihal bilgilerinden önce çocuklara vereceğimiz imani esaslar ve hikmetler var. Cezalardan önce ödülleri anlatmak gerek. Anlayacakları dilden anlatmak gerek.
O kadar hazırlar ki bir yere yönelmeye, biraz sevgiyle anlatıp temsil ettiğinizde arkanızdan geliveriyorlar..

Daha çok çocuk, daha çok genç, yarın için daha çok umut demek..
Rabbim nasip etsin !....